Ana içeriğe atla

Kayıtlar

306 - Polisiye Öykü

  Kar taneleri usulca yeryüzüne düşerken Nazım şömineye yeni odunlar ekliyordu. Tekrar yerine oturduğunda yanmaya başlayan odunların da seremonisi yavaşça yükseliyordu. Bu sesin kendinde oluşturduğu dinginliği seviyordu. Odunların çıtırtısıyla yüzüne yerleşen tebessümün ardından kurulduğu koltuğunda gözlerini yumarak bir süre göz kapaklarının oluşturduğu karanlıkta şöminedeki ateşi çizdi. Yüzünde ateşin sıcaklığını hissediyordu ve bu sıcaklık bedenini olduğu gibi zihnini de mayıştırıyordu. Neredeyse uyumak üzereydi. Aslında biraz uyumayı da istiyordu. Evinde dinlendiği az zamanlardan birini yaşıyordu. Ancak bu mutluluğu ve rahatlığı az sonra bozacak telefon sesini duyduğunda sinirleri gerilecekti.  Gözlerini açmadan cep telefonuna uzandı ve cevapladı. Karşıdan gelen ses her zamanki gibi telaşlıydı. Nazım bu ses tonunu seviyordu. Buket Başkomiser ne zaman bu tonda konuşsa gizemli bir olay onu bekliyor olurdu ve şuan ki rahatlığını bozmasına sevinçle izin vereceği tek şey çözülmeyi bekle
En son yayınlar

Hazan - Polisiye Öykü

  Süzülerek ayrıldığı daldan uzaklaşan sararmış yaprakların toprakla kucaklaştığı bir gündü. Ayaklarının altında ezilen kuru yaprakların sesi yoldan tek tük geçen otomobillerin gürültüsünde kayboluyordu. Sarı bisikletiyle arkasından gelen kadının zil sesi irkilerek kenara çekilmesine neden oldu. Aslında kaldırımda bile değildi bisikletli kadın. İrkilmesine neden olan düşüncelerinin derinliğinde kaybolmuş olmasıydı.    Küçük bir su birikintisinden geçen tekerlekleri izledi bir süre. Ardından, tutunduğu bahçe çitinin ıslak tahtasından ayırdı ellerini. İzin verdi tekrar ayaklarının yaprakları ezmesine. Kimi kuru kimi yumuşak yapraklar. Tekrar daldı düşüncülerinin derinliklerine. Kaybolmaktan korkuyordu ve yalnız kalmaktan. Yıllar önce kaybettiği ailesinin ardından kimse kalmamıştı yanında. O hariç. Yüzüne bir gülümseme yerleşti, kırık. Bir rüzgar esti usulca arkasından. Soğuk, ensesinden bedenine hücum ederken ürperdi.    Yağmurluğunun başlığını geçirdi. Saçları göğsüne doğru dökülüyordu

KAKTÜS

     Bugün yine cam kenarındayım. Gün doğuyor, karanlık çöküyor. Günler birbiri ardına geçerken bir gece daha duruyorum cam kenarında. Seyrediyorum karanlığı. Ay büyüleyici güzelliğini bulutların arkasında saklıyor. Bulutlar ise onun güzelliğini göstermek istiyormuşçasına birbiri ardına kayıyor. Koyu gökyüzü onun güzelliğini herkese göstermek için daha da kararıyor bu gece. Ve ay, canlıymışçasına gözlerini dikmiş beni izliyor. Yüzüne mahzun bir ifade asılı. Işığı bedenimi aydınlattığında içimi aynı ifade kaplıyor. Yalnızlığını hissediyorum yalnızlığımda.      Gözlerimi indirdiğimde evimin sokağına, yaklaşan iki karaltı görüyorum aynı boylarda. Sıkıca giyinmişler. Elleri ceplerinden çıkmıyor. Duman çıkıyor tepelerinden, ikisinin de göğsü inip kalkarken. Omuzları sanki birbirine kavuşmak istercesine sıkı.      Bahçe kapısının yanına geldiklerinde hafiften aydınlanıyor yüzleri. Kadın, beresinin altından dökülen saçlarını omuzlarından geriye atıyor ve aynı hızda ellerini tekrar ceplerine s

Kulübe

  “Doğanın taşından toprağına, havasından suyuna farklı bir etkileyiciliği var.” Derin bir nefes aldı. “İlginçtir, insan ise doğadan kendini her hareketiyle koparmaya çalışır. Ancak hiçbir zaman doğadan ayrı düşünülemeyecek ve yaşayamayacak olması da çabalarının yanında ironik. Bence doğanın bir parçası olduğumuzu fark ettiğimizde onunla tamamlanacağız. En azından bunu anlayabilen için geçerlidir bu durum.” “İyi ama yine de yorucu olmayacak mı sizin için?” “Elbette hayır. Aksine, bu yolculuk beni parçası olduğumuz doğa ile bütünleştirecek.” Gülümsedi. “Başka sorusu olan var mı?” Kahverengi gözlerini salonda gezdirdi. Karşısında memnuniyet yüklü bir sessizlik vardı. Herkese teşekkür ettikten sonra adımlarını, salondan ayrılmak üzere birbiri ardına attı. Dinleyiciler dışarıya doğru grupça çıkıyordu. Biri hariç. Arkasından gelen adımların sahibinin kendisine seslenmesiyle duraksadı. “Hocam, yapacağınız bu yolculuğun sonunda deneyimlerinizi paylaşacak mısınız? Eminim faydalanmak isteyen bi